Bu çemberi kırmanın yegâne yolu dünyaya gerçek barış ve güvenliği sağlayacak, içgüdü ve uzvi ihtiyaçları doğru bir şekilde düzenleyecek ideolojik bir değişimdir.
Liberal düzenin dolayısıyla liberal ekonomik düzenin iflasıyla ekonomik milliyetçiliğin geri dönüşü, süper güçlerin yavaş yavaş kendini destekleme, otoriterlik, merkantilizm/milliyetçilik gibi hedeflere yöneldiği bir dünya… işte bu, Trump’ın istediği şey.
Kaçınılmaz bir gerçektir ki Batı, entelektüel liderlikte milliyetçilik, vatanseverlik, kişisel çıkarları ve ırksal açıdan bir kayma yaşamaktadır.
Kim galip gelecek ve kim yıkıcı bir hezimete uğrayacak acaba? Basit gerçekler ABD’nin kaybedeceğini gösteriyor ama bu Çin’in de yara almayacağı anlamına gelmiyor. O hâlde soru şu: İlk kim nakavt olacak?