Sıcak Analiz: Erdoğan-Trump Görüşmesi
12 Kasım 2019

Sıcak Analiz: Erdoğan-Trump Görüşmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington ziyareti öncesi Suriye’deki gelişmelerle ilgili Ankara Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerini işaret ederek “Teröristlerin çekildiğini söylemek mümkün değil. Teröristleri ne Rusya ne de ABD temizleyebildi. Bunları Trump ile dönünce de Vladimir Putin ile telefon görüşmesiyle değerlendireceğiz.” dedi.

Ayrıca Suriye meselesi, güvenli bölge konusu, Halk Bankası soruşturması, Gülen’in iadesi, S-400 meselesi ve IŞİD’in gündeme geleceği ifade ediliyor.

Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin mal varlığının araştırılması da gündemin konuları arasında yer alıyor. Bu konu Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın Kongre’ye sunmak üzere hazırladığı yaptırım tasarısı içerisinde yer alıyordu. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Ankara’da Erdoğan ile görüştüğü saatlerde söz konusu tasarı açıklanmıştı. Bununla birlikte Erdoğan-Pence görüşmesi PYD’ye yönelik ateşkes anlaşması ile sonuçlanmıştı.

Hazırlanan pakette askerî malî transferler, Halkbank, S-400 alımı, Erdoğan ve ailesinin mal varlığının araştırılması ve vize yaptırımları gibi konular bulunuyor. Tasarıya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin net mal varlığı tespit edilecek ve 60 gün içinde de rapor açıklanacaktı.

“Sancılı bir süreç”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’ya yapacağı bu ziyareti “sancılı bir süreç” olarak tanımladı. Söz konusu ziyaret hakkında daha önce olduğu gibi iç kamuoyuna dönük “henüz karar vermedik” tarzında popülist söylemlerde bulunuldu. Ancak “ABD Başkanı Trump ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini” belirten Erdoğan, 13 Kasım’da görüşme olacağını teyit etti. Trump ise Twitter paylaşımında; “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gelecek Çarşamba 13 Kasım’da Beyaz Saray’da görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce “10 bin kilometre ötedeki ABD’nin Suriye’de ne işi var?” ya da “Rusya’nın Suriye’de ne işi var?” derken şimdi önce Amerika’yı ziyaret edeceğini ardından da Putin ile bir telefon görüşmesi yapacağını söylüyor.

Trump’ın skandal mektubuna, tehditlere, aşağılamalara, PYD’ye yönelik desteğine, PYD’nin 30 km geri çekilmemesine rağmen ziyareti iptal etmediği gibi aksine bu görüşmeyi çok önemsiyor. Trump ile görüşme öncesi İbrahim Kalın’ın, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile de bir buçuk saatlik basına kapalı görüşmesi hayli ilginç. Görüşmede Suriye odaklı gelişmeler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 Kasım’da Washington’da ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmenin ele alındığı belirtiliyor.

Bu ziyarette, Cumhuriyetçi ve Demokrat Temsilciler Meclisi üyelerinin ezici bir çoğunlukla çıkardıkları ve Senato’ya gönderdikleri “Ermeni Soykırım Yasası”, “Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı” ve *“Halk Bank davası”*yla Trump’ın eli çok daha güçlenirken, Türkiye’nin ise birçok açıdan zorlanacağı bir görüşme olacak. Ayrıca ziyaret gündeme gelir gelmez Cumhuriyetçi ve Demokrat bir grup senatörün ÖSO’nun işlediği savaş suçlarından Erdoğan’ı sorumlu tutarak ziyarete sıcak bakmaması da ziyaret öncesi farklı bir gelişmeydi.

İşte bu yüzden Trump; “görüşmek için sabırsızlanırken”, Erdoğan “sancı” duyuyor. Erdoğan; “sisli havaya rağmen ABD’yle yeni bir dönemi başlatmak istiyoruz” diyerek sıkıntısını ifade ediyor.

Amerika’nın Türkiye’yi zorlayacağı bir diğer mesele ise S-400 konusu. Türkiye S-400’den vazgeçmediği takdirde CAATSA’ya[i] uygun yaptırımların uygulanmamasında neredeyse ihtilaf yok. Bu nedenle bu görüşmede Türkiye’nin bugüne kadar kale alınmayan taleplerinin konuşulmasından çok Amerika’nın talep ve isteklerinin konuşulacağı söylenebilir.

Dolayısıyla “sancının” nedeni ne PYD, ne de Suriye. Trump’ın gönderdiği mektup ise hiç değil. Özellikle Türkiye’ye uygulanacak bir yaptırım ve Erdoğan’ın mallarının araştırılması sancının asıl nedeni.

Görüşmenin yaptırımların gölgesinde geçecek olması ise sancının şiddetini arttırıyor.

Amerika’nın bu sancıyı çok iyi kullanacağınızdan hiç şüpheniz olmasın.


[i] Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act/Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası