Kanunlar “İstanbul Sözleşmesi”ne Göre Düzenleniyor
19 Şubat 2020

Kanunlar “İstanbul Sözleşmesi”ne Göre Düzenleniyor

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

AK Parti iktidarı, asıl hedefi ahlâkı yok etmek ve aileyi çökertmek olan İstanbul Sözleşmesi’ne göre iç hukuku belirliyor. Bu konuda beyanatta bulunan Türkiye'nin, Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi Komitesi (GREVIO) adayı gösterilen Prof. Dr. Aşkın Asan ''İç hukuku İstanbul Sözleşmesi'ne göre düzenlememiz istendi'' açıklamasında bulundu.

Aileyi ve ahlâkı yok etmek için çıkarılan uyum yasaları ile tam bir ifsat projesi olan İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddet maskesi altında eşcinselliği de normalleştirmek için Batılılar tarafından dayatılıyor. AK Parti iktidarı yoğun eleştiri almasına rağmen AB tarafından finanse edilen bu ifsat projesini inatla uygulamaya devam ediyor.

Türkiye'nin, Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi Komitesi (GREVIO) adayı gösterilen Prof. Dr. Aşkın Asan, savunduğu bu çirkin proje hakkında beyanatta bulundu. Asan, bu batıl görevine sıkı sıkıya bağlı olduğunu ve Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamada öncü hareketlere imza attığını övüne övüne anlattı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kadın ve Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Asan, yaptığı açıklamada, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığını ve 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdiğini aktardı.

Prof. Dr. Asan, İstanbul Sözleşmesi'nin, kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşme olduğuna işaret ederek, bu nedenle yalnızca sözleşmeyi onaylayan ilk devlet olan Türkiye açısından değil, Avrupa Konseyi'ne üye tüm diğer devletler bakımından da son derece önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti. Asan, İstanbul Sözleşmesi'nin izleme ve denetleme komitesi olarak da GREVIO'nun görev yaptığını ifade etti.

Aşkın Asan, GREVIO için, 31 Mayıs 2019'da daha önce seçilen üyelerin görev süresinin bitmesi nedeniyle yeniden seçim yapılacağını, bu nedenle de Türkiye'nin kendisini aday gösterdiğini kamuoyuna açıkladı.

Sözleşmenin 33 ülke tarafından imzalandığını ifade eden Asan, sözleşmenin bir genel çerçeve belirleyerek, ülkelerden, belirtilen maddelere göre iç hukuklarını düzenlemelerinin istendiğini söyledi.

Prof. Dr. Asan, sözleşmenin imzaya alındığı dönemde Aile Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı olduğunu hatırlatıp, hızlı şekilde iç hukuka yönelik çalışmalarda bulunduklarını ve ailenin korunması ve kadına karşı şiddetle mücadeleye ilişkin 6284 sayılı kanunu çıkardıklarını ifade ederek, "Bu kanunun çıkarırken de hep referansımız İstanbul Sözleşmesi oldu. Kapsamlı bir kanundu ve bu süreçte de Türkiye'de tüm kadın haklarıyla ilgili mücadele eden derneklerle, kuruluşlarla, kişilerle birlikte hareket ettik ve o yüzden kapsamlı bir kanun olmuş oldu" bilgisini paylaştı ve 5 yılda 2 milyon babanın evden uzaklaştırılmasını sağlayarak aileleri yıkan kanunu övdü.

Aşkın Asan, "Türkiye kadına yönelik şiddetle mücadelede birçok adım attı. Özellikle son 10 yıl içerisinde önemli düzenlemeler hayata geçti. Şiddetle mücadele birimleri oluşturuldu. Diğer ülkelerde de birçok çalışma yapıldı. Türkiye'nin kazanımlarına baktığımızda İstanbul Sözleşmesi'ne uygun adımlar takip edildiğini görüyoruz." İddiasında bulundu fakat kadın cinayetlerinin ve şiddetin İatanbul Sözleşmesi ile katlanarak çoğaldığı istatistiklerle ispatlanmış durumda.

Uygulamada bazı aksaklıklar olabildiğini ve uygulamadaki aksaklıkların sürecin sağlıklı şekilde devam etmesini engelleyebildiğine işaret eden Asan, şöyle devam etti:

"O yüzden GREVIO çok çok önemli bir organ. GREVIO, üye ülkelerin İstanbul Sözleşmesi'ne uyup uymadığını, ne kadar uyduğunu, aksaklıklarını rapor eden bir organ aynı zamanda. Bu raporlara göre ülkeler kendilerini tekrar işe koyuyor, eksik bıraktıkları noktaları yeniden gözden geçirip ona yönelik önlemler, tedbirler alıyor. O yüzden bu görev çok önemli. İstanbul Sözleşmesi'ne üye tüm ülkelerdeki sözleşmeye yönelik çalışmalar izleniyor ve denetleniyor. Uluslararası bir sorumluluk o yüzden çok önemli bir görev. GREVIO, 15 kişilik bir kurul. İstanbul Sözlemesi'nin şartlarından bir tanesi GREVIO organının oluşmasıdır. Bu organa seçilmek için en önemli husus ise adayın bu alanda yaptığı çalışmalardır."

Asan, bu konuda yaptığı çalışmalara da değinerek, milletvekilliği sırasında Akdeniz Parlamenter Asamblesinde Kadın Erkek Fırsat Eşitliği masasında görev aldığını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı olduğu dönemde özellikle İstanbul Sözleşmesi'nin uygulama ayağında gereken birçok birimi oluşturmada ana rolü üstlendiğini anlatarak, şu bilgileri aktardı:

"ŞÖNİM adı verilen Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin yapısının kurulmasında bakanımızın talimatlarıyla önemli çalışmalarım oldu. Biz bir model geliştirdik. Bu da başka ülkeler için örnek bir çalışma oldu. Kadını güçlendirmeye yönelik birçok adım izlendi. Bu çalışmaların en başından beri çok aktif rol aldım. Uluslararası anlamda da Dünya Bankası'nın kadını güçlendirmeyle ilgili bir komisyonunda görev aldım danışman olarak."

Prof. Dr. Aşkın Asan, dünyada istatistiklere bakıldığında ailenin içinde de bireyin korunması gerektiğine dair görüşün hakim olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sadece kadın değil, kim olursa olsun birey hakları çok önemli. Bunlar da ön plana çıkarıldı. Aile içerisinde şiddet gören her kimse onu güçlendirip, bu şiddeti önlemeye yönelik tedbir alındığında aslında aileyi daha da güçlendirmiş oluyorsunuz. Ne yazık ki bazı kesimler şiddeti önlemeye yönelik mücadeleyi 'aileyi parçalayacak' şeklinde algılıyor ama kesinlikle bu şekildeki algı doğru değildir. Güçlü aile de güçlü toplum demektir. Toplumlar artık daha güçlü olabilmek için aileyi ve ailenin içerisindeki bireyleri de dikkate alıyorlar. İstanbul Sözleşmesi şu açıdan çok önemli. Kuşkusuz her ülkenin kendi ceza yasası var. Kadına şiddet her ülkede kendi kanunlarında belirtilmiş cezai müeyyidesi olan bir durumdu ancak İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik şiddetin, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle doğrudan ilişkili olduğunu da ilk kez açıklayan bir sözleşme olması açısından da önemli. Eşitlik çok çok önemli. Bu konuda Türkiye'de yapılan birçok çalışma var. Türkiye kanuni yaptırımlar açısından önemli adımlar atmış bir ülke. Uygulamadaki aksaklıkların da yakından izlenip, rapor edilerek, ona yönelik de önlemlerin hemen alınması gerekiyor."

"Türkiye GREVIO'da Çok Etkin Bir Rol Üstlendi"

GREVIO için sözleşmeye taraf ülkelerin en fazla üç aday göstererek oluşumda temsilci bulundurabildiğini dile getiren Asan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Dışişleri Bakanlığımız yoluyla benim aday tanıtım çalışmalarım da devam ediyor. Bu konuda da Türkiye üzerine düşeni yapıyor. Çünkü İstanbul Sözleşmesi'ni çok önemsiyor. Türkiye'nin şimdiye kadar bu konuda yaptığı bir çok öncü hareket var. Bunlar da göz önüne alındığında kendimi şanslı görüyorum. Şanslı görmemin bir diğer nedeni de benden önce aday gösterilip, seçilen Prof. Dr. Feride Acar, hakikaten dünyanın bu alanda tanıdığı ve en iyi isimlerden birisi. Kendisinden de istifade edeceğiz inşallah. Hocamızın yapmış olduğu çalışmaların benim seçilmemde de etkisinin olacağına inanıyorum. Feride hocam Türkiye tarafından iki kez aday gösterildi ve seçildi. Türkiye GREVIO'da hakikaten çok etkin bir rol üstlendi. Benim seçilmem halinde bu çalışmalar hızla devam edecek. Türkiye'nin bu konuda fikir ve çalışma olarak katkısı çok büyük, onların devamını sağlayacağız.”