Genç Hafize Cezaevinde Öldü!
14 Temmuz 2018

Genç Hafize Cezaevinde Öldü!

Haksöz Haber

Köklü Değişim Medya

Ordu’da iki ay önce tutuklanan ve bu sürede zatürreye yakalanan hafız Nesrin Gençosman’ın cezaevinde ölümü, “tedavisi geciktirildiği için mi hayatını kaybetti” sorusunu akıllara getirdi.

30 yaşındaki Nesrin Gençosman’ın ilk mahkemesine çıkamadan cezaevinden cenazesi çıktı!

Gençosman’ın hafta sonu diye ilaçlarının verilmemesi nedeniyle komaya girdiği ve hayatını kaybettiği iddia edildi.

Komada yatarken savcının talebiyle alelacele tahliyesine karar verilen Nesrin Gençosman’ın FETÖ’den tutuklu bulunduğu öğrenildi.

Cezaevinde zatürre mikrobu bulaşan Gençosman’a, tutuklu bulunduğu cezaevinde hafta sonu diye ilâçlarının verilmediği ve genç kadının komaya girdiği belirtildi. Acil olarak hastaneye kaldırılan ve bir hafta yaşama savaşı veren Gençosman ciğerlerinin su toplaması ve işlevsiz kalması sonucu vefat ettiği ifade edildi.

Hafız Nesrin Gençosman’ı ve yaşadıklarını anlatan 15 yıllık bir aile dostunun yaptığı açıklamada; “Cezaevinde 10 gün önce zatürre mikrobu kapmış, ama bilememiş, kendini grip sanmış. Revire gitmek istemiş, ama 4 gün sonra revire götürmüşler.

Revire gittiği gün Cuma olduğundan hafta sonunu bahane edip ilâçlarını vermemişler.

Pazartesi günü ablası görüşüne gidiyor, ama Nesrin görüşe çok hasta ve halsiz geliyor, ablası da cezaevi müdürüne çıkıyor, yardım istiyor.

Cezaevi müdürü doktoru arıyor. Doktor da Çarşamba günü hastaneye sevk edileceğini söylüyor, ama Salı gecesi koğuşta kriz geçiriyor.

Bir haftadır yoğun bakımdaydı, tüm ciğerleri iltihaplanmıştı, en son diyalize soktular, ama olmadı...” ifadelerini dile getirdi.

Genç hafize, yoğun bakımda iken savcının tahliye kararı verdiğini aktaran yakını, “Nesrin Salı gece yoğun bakıma kaldırıldıktan sonra savcı alelacele geçen hafta Nesrin’in tahliyesini verdi” diyerek yaşananlardan duyduğu üzüntüyü anlattı.

Nesrin Gençosman’ın küçük yaşlardan beri hafız olduğunu belirten yakını, sözlerini şöyle tamamladı: “Tek işi Kur’ân öğretmekti. Melek gibi bir insandı. Onu tanıdığım 15 yıl boyunca hiç kimseyi incittiğini görmedim. Şimdi hakikaten de melek oldu...

Birisine bağırdığını, sesini yükselttiğini hiç görmedim. Etrafında bulunan maddî durumu kötü öğrencilere yardımcı olur, soğuk kış günlerinde onların mont-pardesü almasına yardım ederdi.

Acımız, yüreğimizdeki yangın çok büyük. Bir hesap daha ahirete kaldı...”