Köklü Değişim Medya

AK Parti’den İstanbul Sözleşmesi hakkında üst üste gelen açıklamalar, iktidarın bu ifsat projesine sımsıkı bağlı olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözden geçireceğiz açıklamasından sonra **TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı AK Partili Canan Kalsın’**ın da halkı teskin edici açıklamalar eşliğinde hararetle İstanbul Sözleşmesi'ni savunması nabza göre şerbet verildiğini ve İstanbul Sözleşmesi'ni uygulmakta kararlı olduklarını ortaya koyuyor.

Aileyi ve ahlâkı yok etmek için çıkarılan uyum yasaları ile tam bir ifsat projesi olan İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddet maskesi altında eşcinselliği normalleştirmek, gençliği İslami fikirlerden koparmak ve tamamen bozuk Batılı fikirlerle yetiştirmek için Batılılar tarafından dayatılıyor. AK Parti iktidarı yoğun eleştiri almasına rağmen AB tarafından finanse edilen bu ifsat projesini inatla uygulamaya devam ediyor.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Canan Kalsın, bir ifsat projesi olan İstanbul Sözleşmesi ile alakalı, “Ben 1-2 madde üzerinden yanlış algı yaratılmasını doğru bulmuyorum. Orada muhafazakar kadınlar da, göçmen kadınlar da, dini inanışlarla alakalı koruma maddeleri de var. Körün fili tarifi gibi birkaç maddenin bağlamından kopartılarak anlatılmasının yanlış ve hesaplı olduğunu düşünüyorum” diyerek bu çirkin sözleşmeyi savundu.

Kalsın, Erdoğan’ın sözleşmenin gözden geçirileceği yönündeki sözlerinin hatırlatılıp, “Yanlış bilgi mi veriliyor, siz yeniden anlatacak mısınız” sorusuna şöyle cevapladı:

“Cumhurbaşkanımız konudan haberdar, bilgili. Hanımefendinin 25 Kasım’da yapmış olduğu konuşma da var. Toplumdan gelen talepler üzerine kanunlar yapılır. Uygulamada sıkıntılar varsa, -ben Cumhurbaşkanımızın bunu kastettiğini düşünüyorum- yanlış anlaşılan noktalar varsa onların tekrar incelenmesi, gözden geçirilmesidir. Siyaset yapan insanlarız toplumun hassasiyetlerinin dışında davranmamız mümkün değil.”

AK Parti’den zaman zaman bu minvalde halkı teskin etmek için açıklamalar yapılıyor. İktidar, bir taraftan halkın isteklerine kulak tıkamadık mesajı verirken, diğer taraftan da İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya devam ederek, ailelerin parçalanmasını, gençliğin bozulmasını ve ahlâkın yok edilmesini sağlayan ifsat projesinin önünü açıyor.

Her konuda bir biriyle didişen iktidar ve muhalefet, İstanbul Sözleşmesi hususunda hemfikir. Bu sözleşme ile yaklaşık 10 bin aile sırf Allah'ın emri gereği zina etmeyip, devletin belirlerdiği yaşın altında yuva kurduğu için cezalandırıldı. Babalar tecavüzcü damgası vurularak cezaevlerine atılırken, kadınlar kocasız, çocuklar babasız bırakıldı. 6284 yasası ile 5 yılda 2 milyon baba kadının baeyanı esas alınarak, araştırılmadan mahkeme kararıyla evinden uzaklaştırıldı.