Köklü Değişim Medya

Rusya, arkasında ordusu ve halkı olmayan zorba Esed rejimine, hava desteğinin yanı sıra muhaliflere karşı operasyonlarında karadan da destek veriyor. Yıkılmaya yüz tutmuş ve halkını katleden Esed rejimi, "Astana Üçlüsü"nün aldığı kararlar ve sahada icra ettikleri operasyonlar yardımıyla ayakta tutulmaya çalışılıyor. ABD, İdlib Mutabakatı ile Esed rejiminin nefes almasından duyduğu memnuniyeti teşekkür ederek göstermişti. ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Rusya ve Türkiye arasında Soçi’de imzalanan İdlib mutabakatını “Esed yönetimi için bir mucize” olarak nitelemişti.

2015 yılında sözde DAEŞ ile mücadele gerekçesiyle Suriye'ye müdahale eden Rusya, Suriye halkına karşı katliamlarda, Esed rejimine verdiği desteği sürdürüyor. Suriye halkının başlattığı devrimin neredeyse başarıya ulaşacağı bir zamanda Suriye’ye giren Rusya havadan, İran ise karadan verdikleri destekle ordusu ve halk desteği olmayan Esed rejimini ayakta tutmak için vahşi katliamlara girişmişti.

Kremlin kabul etmese de hava desteğinin yanı sıra Rus kara güçlerinin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde Esed rejimi saflarında muhaliflere karşı operasyonlarda yer aldığı biliniyor.

Suriye'nin İdlib kentinde askeri muhaliflerin çatı kuruluşu ve ÖSO bileşeni Ulusal Özgürleştirme Cephesi Sözcüsü Naci Mustafa, "Hama'nın kuzey kırsalındaki son çatışmalara Rus özel kuvvetler dahil oldu. Esed rejimine Rusya'nın havadan destek verdiğini, sivil yerleşimlere saldırı düzenleyip katliamlar gerçekleştirdiğini, yaşam merkezlerini hedef aldığını hepimiz biliyoruz" açıklamasında bulundu.

Rusya’nın Hama'nın kuzey ve batı kırsallarında süren çatışmaları bir operasyon odası üzerinden yönettiğini belirten Mustafa, "Sözde Esed rejimine bağlı olan ve Kaplan Güçleri adı verilen 5. Lejyon'un başını Rus kuvvetler çekiyor." dedi.

Mustafa, şöyle devam etti:

"Özellikle Lazkiye'nin kuzey kırsalında Kebbine ve Hama'nın kuzey kırsalında Hammamiyat eksenlerinde rejim güçlerinin ilerlemesi engellenince, Rus özel kuvvetlerinin müdahil olarak sıcak cephe hatlarına doğrudan top atışları düzenlediklerini gözlemliyoruz. Kaplan güçlerine destek veren Rus özel kuvvetleri, Hammamiyet köyü ile tepesini geri alınması sırasında yayılan görüntülerde görmüştük."

Rusya'nın savaş uçakları, insansız hava araçları ve silahlı insansız hava araçlarıyla rejime destek verdiğinin bilindiğini anımsatan Mustafa, "Bu defa farklı ve kapsamlı bir şekilde Rusya'ya ait piyade birliklerinin rejim güçleri ile ön saflarda çatıştığını görüyoruz” beyanında bulundu.

İdlib’de Durum

Rejim güçleri, Rusya'nın yardımıyla 17 Eylül 2018'de Soçi'de Ankara ve Moskova yönetimleri arasında imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor.

Askeri muhalifler, hava saldırıları gerçekleştiren Esed rejimi ile Rus hava kuvvetlerinin bombardımanlarını kolaylıkla ayırt edebiliyorlar. Rus yapımı olan ama eski teknolojiye sahip rejim uçakları saldırıları yüksek irtifadan yapamıyor, uçaklar alçalarak hedefe yaklaşıp geniş alanları vuruyor. Nokta atışı yapılmadığı ve kullanılan mühimmat fazla olduğu için tahribat daha geniş bir çevreye yayılıyor. Ayrıca rejim uçakları, saldırı için irtifa kaybederken yüksek ses çıkarıyor. Rus uçakları ise saldırı anında hedefe fazla yaklaşmadığı için sesleri yere ulaşmıyor. Rus saldırılarında ilk duyulan ses, bombaların infilak ettiği anda oluyor. Ayrıca, rejim uçakları bombardıman için hedeflere teker teker yaklaşırken, Rus uçaklarının en az ikisi bir arada havalanıp saldırıyor. Saldırılarda kullanılan mühimmat kalıntılarından eski nesil olanların rejime, yeni nesil olanların ise Ruslara ait olduğu anlaşılıyor.

Rusya ve Esed rejimi, İdlib mutabakatını imzalandığı 17 Eylül 2018'den beri ateşkesi ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarda ise 553 binden fazla sivil yerlerinden edildi.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Rusya ve Esed rejiminin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne 26 Nisan-12 Temmuz'da düzenlediği saldırılarda 157'si çocuk, 111'i kadın 606 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.