Kriz Yok, Washington-Ankara Hattı Hep Açık: Türkiye ABD’ye Daima Sadık
07 Ağustos 2018

Kriz Yok, Washington-Ankara Hattı Hep Açık: Türkiye ABD’ye Daima Sadık

Ajanslar, Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

ABD Hazine Bakanlığı tarafından açıklanan yaptırım kararı sonrası Türkiye ile ABD arasında belli konularda ön mutabakat sağlandı. Ankara'dan bir heyet 2 gün içinde ABD'ye gidecek.

ABD'nin yaptırım kararı sonrası iki ülke arasındaki diplomatik görüşmeler devam ederken önemli bir gelişme yaşandı. Türkiye, iyi niyetli bir şekilde görüşmeleri devam ettirirken, belli konularda ön mutabakat sağlandı.

Diplomatik diyalog ve yapıcı tutumun devam ettirilmesi hususundan karşılıklı memnuniyet dile getirildi. Görüşmelerin yüzyüze görüşmelerle devam ettirilmesi kararı alındı.

Bir heyet 2 gün içinde ABD'ye gidecek

Bu çerçevede ön mutabakata varılan belli konularla ilgili detaylı görüşmelerde bulunmak ve süreci daha ileri taşımak için Ankara’dan bir heyetin bir iki gün içinde Washington DC’ye gideceği öğrenildi.

Türkiye ABD’ye Daima Sadık

Zaman zaman kırıma uğrasa da ABD-Türkiye dostluğu hiç bozulmadı ve fasıla vermedi. Ekranlardan verilen sert mesajlar ve tehditkâr tutumlar, iki lider ne zaman bir araya gelse verilen pozlar ile yerini samimi bir dostluk havasına bırakıyor. Sürekli tekrarlanan bir küs, bir barışık hallerin, iktidarın Türkiye kamuoyunda var olan ABD düşmanlığının üzerine oynayıp halkın teveccühünü kazanma çabası olarak görülüyor.

Son zamanlarda peşpeşe meydana gelen ciddi olaylar da bu denklemin çözümü için ipucu veriyor. Obama yönetimi ile başlayan PYD/PKK’nın silahlandırılmasına karşı AK Parti hükümetinin sert çıkışları olmuştu. Bu çıkışlar en üst perdeden devam ederken, ABD’nin 5.000 tır silahı peyderpey Türkiye’nin gözü önünde göndermeye devam etmişti. Obama’dan artık silah verilmeyeceğine ve PYD/PKK’nın Fırat’ın doğusuna çekileceğine dair söz aldıklarını beyan etmelerine rağmen, Obama yönetimi bu yardımlara devam etmiş ve sözünde durmamıştı. Obama’nın son dönemlerinde Erdoğan’ın kurduğu “Obama bizi aldattı” cümlesi hâlâ kulaklarda eskimeden varlığını korurken, Trump yönetiminin de aynı yardımlara devam etme kararına rağmen, ABD ile dostluk hiç bozulmadı.

ABD, Türkiye’deki üslerden kaldırdığı uçaklarla PYD/PKK’ya hava desteği verip Suriye’yi bombardımanlarla yerlebir ederken de herhangi bir yaptırım uygulanmamıştı.

ABD, FETÖ elebaşı Gülen’i muhafaza edip Türkiye’ye iade etmemesine rağmen iki ülke arasındaki dostluk, ortaklık, müttefiklik hiç yara almadı.

ABD ve Türkiye yönetimi arasındaki kopmaz bir bağ olduğu inkâr edilemez bir hakikat. Her ne kadar liderler arasında sert çıkışlar yaşansa da, verilen sıcak pozlar ve Suriye’de ortaklaşa gerçekleştirilen operasyonlar, NATO çerçevesinde sürdürülen harekatlardaki yardımlaşma, işlerin tam bir uyum içinde yürümesi, bu kopmaz bağın delilleri olarak yorumlanıyor.

En son yaptırım krizi(!) ile bazı bakanların mal varlıklarına karşılıklı konulan dondurma kararları ardından alınan heyetlerarası yüzyüze görüşme kararları da aslında Türkiye ile ABD arasında ciddi bir gerginliğin olmadığının göstergesi. Çünkü Türkiye ABD için vazgeçilemez bir pozisyonda. Zira Suriye'de yeni süreçte Türkiye daha büyük bir önem arzediyor.

Kaldı ki Türkiye'nin de ABD'nin her türlü kibirli tutumları karşısında ona kafa tutabilecek, rest çekebilecek, had bildirebilecek bir iradeden de yoksun olduğu dış siyaseti takip eden tüm taraflarca gayet iyi biliniyor.