“Bush, Obama, Trump İle İyi Çalıştım Ama Biden İle İyi Başladık Diyemem”
24 Eylül 2021

“Bush, Obama, Trump İle İyi Çalıştım Ama Biden İle İyi Başladık Diyemem”

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta gazetecilerin sorularına cevap verirken ABD ile ilişkilere değindi. Erdoğan, Irak ve Afganistan’ın işgaline karar veren ve milyonlarca Müslümanın katledilmesini kendi dönemlerinde sürdüren oğul Bush, Obama ve Trump ile iyi çalıştığını ama Biden yönetiminden şikayetçi olduğunu açıkladı.

Bir gazetecinin Afganistan ve Suriye bağlamında Türkiye-ABD ilişkilerinin seyrini nasıl gördüğünün sorması üzerine Erdoğan, "Türk-Amerikan ilişkilerinde sağlıklı bir sürecin işlediğini doğrusu söyleyemem. Niye? Bakın biz F-35'leri aldık, 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık ve bu F-35'ler bize teslim edilmedi. Amerika önce bunu bir defa halletmeli. Bize S-400 konusunu bahane edip F-35'leri vermemek, her şeyden önce bir defa devletler arası ilişkilerde ne diplomasi noktasında ne de münasebetler noktasında bir kimlik ortaya koymaktır. Amerika'nın önce bunu bir defa düzeltmesi lazım." dedi.

Erdoğan, uluslararası hukuka dayalı olarak ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarını vurgulayarak, "Bize sürekli S-400'ü dayatmalarını bir defa bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bizim için S-400 işi bitmiştir. Buradan geri adım atmamız da mümkün değil. Amerika'nın bunu uluslararası diplomaside, ilişkilerde doğru bir yere oturtması gerekir. Ama şu ana kadar bunu oturtamadılar. Biz Türkiye olarak dürüst davranıyoruz, duruşumuz dürüsttür ama Amerika maalesef dürüst davranmadı, davranmıyor." dedi.

Rus silah şirketi: Türkiye ile yeni bir S-400 sözleşmesi yakında imzalanacak

"Şunu da bilmeleri gerekir ki artık eski Türkiye de yok. Bu Türkiye başka bir Türkiye. Savunma sanayisinde de biz her geçen gün daha ileri gidiyoruz, daha ileri gideceğiz. Ama yarın 'Niçin F-35'i almıyorsun?' diyemezler. Vermezsen almayız. O zaman biz daha başka kapılara da müracaat ederiz. Burada CBS ile yaptığım röportajda onlara da onu söyledim. 'Yani başka yerlerden almayı mı düşünüyorsunuz?' diye sordu. 'Gerekirse alırız' dedim. Sen bana şimdi Patriot vermeyeceksin, ondan sonra biz S-400'ü aldığımızda 'Niye S-400'ü aldın?' diyeceksin. Türkiye, kendi savunmasına yönelik ne gerekiyorsa onu alır. Gerekirse bunları üretmeye de başlar. Zaten şu anda başladık. Bundan sonra bunu daha da ileri safhalara taşıyacağız. İnşallah kendi insansız savaş uçaklarımızı da üreteceğiz. Bunu da görecekler. Bu adımları da inşallah atıyoruz. Temennim odur ki iki NATO ülkesi olarak birbirimize hasmane değil, dostane davranalım. Ama iki NATO ülkesi olarak şu andaki gidiş pek hayra alamet değil. Benim Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak yaklaşık 19 yıllık yöneticilik hayatımda Amerika ile olan münasebetlerimde geldiğimiz nokta maalesef iyi bir nokta değil. Ben oğul Bush ile iyi çalıştım, sayın Obama ile iyi çalıştım, sayın Trump ile iyi çalıştım ama sayın Biden ile iyi başladık diyemem."

Erdoğan, önceki hükümetlerin aldığı yaptırım kararlarını sıralayıp, onlarla iyi çalıştığını söyledi ve Biden yönetimi ile ilişkilerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Hatırlanacağı üzere Trump, daha önce Rahip Brunson’ın iadesi görüşmelerinden Erdoğan’ı yazdığı mektupla aşağılamış, ekonomik tehditlerde bulunmuş ve yaptırım kararları almıştı. Rahip Brunson daha sonra cezaevinden tahliye edilmişti. F-35 ile ilgili kararlar da Trump döneminde alınmış ve PYD/YPG’ye binlerce tır silah da gönderilmişti. Ayrıca Erdoğan, iyi çalıştığını söylediği Bush ve Obama döneminde Irak ve Afganistan işgal edilmiş ve milyonlarca Müslüman vahşice katledilmişti.

Erdoğan, ABD’nin hukuka aykırı olarak F-35’leri gaspetmesi ve Türkiye’yi programdan çıkartma kararına karşı hala uluslararası hukuka dayalı olarak ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarını söylemeye, Washington’a “stratejik ortak, dost ve müttefik” demeye, uluslararası arenada ve operasyonlarda ABD ile koordineli bir şekilde hareket edeceklerini taahhüt etmeye devam ediyor.

Türkiye, ABD'nin tehditleri üzerine milyarlarca dolar harcadığı S-400'leri aktive edemezken, F-35'ler de gaspettiği için kullanamıyor.

"Amerika Afganistan'a Niçin Girdi? Afganistan'da Ne İşi Vardı ve Şimdi Afganistan'dan Niye Çıkıyor?"

Türkiye'nin Afganistan'daki rolü ve stratejisinin ne olacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Burada önceki gün Amerika'nın önemli bir yayın organıyla yaptığımız mülakatta da söyledim; 20 yıl önce Amerika Afganistan'a niçin girdi? Afganistan'da ne işi vardı ve şimdi Afganistan'dan niye çıkıyor? Herhalde bunun bir bedelinin olması lazım? Ve bunca mülteci şu anda nereye gidecek? Türkiye'nin kapıları açması ve bunları kabul etmesi düşünülemez. Burası bizim için bir açık hava koridoru değil." dedi.

Böyle bir şeyi kabullenmenin kolay olmadığını, bunun bir maliyeti ve bedelinin olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika burada 'Kapılar açılsın ve Afgan halkı Türkiye'ye girsin' diyemez. Nitekim böyle bir şeye biz, açık da değiliz, müsaade de etmeyiz. Afgan halkı bizim için kardeş halktır. Tarihe dayalı bir geçmişimiz var fakat bu kuru kuruya bir kardeşlik olmuyor. Aynı şeyi biz Suriye'de de yaptık. Aynı durum Irak'ta oldu. Bunları böyle toparladığımız zaman, geçmişten alırsak girip çıkanla neredeyse 10 milyona varan bir sayı söz konusu. Şu anda bunun 5 milyonu Türkiye'de kaldı. Burada bu bedeli ödemesi gereken Amerika'dır. Amerika'nın bununla ilgili adımlar atması lazım. Fakat şu ana kadar böyle bir hava görünmüyor. Amerika'nın bu noktada kapıları açmak gibi bir derdi şu anda yok gibi. Fakat kapsayıcı, kuşatıcı bir yönetim Afganistan'da oluşursa, bu yönetimle bazı görüşmelerimiz olabilirse ve gerçekten sağlıklı bir iletişim kurabilirsek, bundan sonra ne olabileceğinin adımlarını bu görüşmelerden sonra atabiliriz."

Türkiye'nin Afganistan'da altyapı ve üstyapı yatırımlarının olduğunu ve bu yatırımlardan rahatsız olmadıklarını, bundan sonraki süreçte de bu tür adımları atabileceklerini söyleyen Erdoğan, "Ama Taliban'ın şu andaki yaklaşım tarzına bakıldığında kucaklayıcı, kuşatıcı bir yönetim maalesef oluşmadı. Şu anda sadece bazı sinyaller geliyor; bazı değişikliklerin olabileceği, yönetimde bazı kuşatıcı, kapsayıcı bir havanın oluşacağı istikametinde. Bunu tabii daha henüz görmüş değiliz. Eğer böyle bir adım atılabilirse o zaman birlikte neler yapabileceğimizi kendileriyle görüşme, konuşma noktasına gidebiliriz. Kaldı ki kendi içlerinde de şu anda bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntıları aşabilirlerse ve ondan sonra Türkiye ile bazı görüşmeler olursa, adımlar atılabilirse bunları nasıl gerçekleştiririz, nasıl bir yol haritası belirleriz, ona bakar, ona göre de Afganistan'la böyle bir adımı gerçekleştirmiş oluruz." açıklamasında bulundu.