Diyarbakır’da \'Tek Ümmet\' Çağrısı
18 Ocak 2018

Diyarbakır’da \'Tek Ümmet\' Çağrısı

Köklü Değişim Medya

2018-01-14 17:23:57 | Köklü Değişim Medya | Diyarbakır’da 'Tek Ümmet' Çağrısı

Köklü Değişim Medya Diyarbakır Temsilciliği'nin düzenlediği "Biz tek Ümmetiz" başlıklı konferans, Diyarbakır halkının yoğun katılımı ile gerçekleştirildi.

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya Diyarbakır Temsilciliği’nin düzenlediği "Biz tek Ümmetiz" başlıklı konferans, Diyarbakır halkının yoğun katılımı ile gerçekleştirildi.

Konferansa, bölgenin kanaat önderlerinin yanı sıra, HÜDA-PAR Yenişehir İlçe Başkanı ve Teşkilatı, MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı, Toplumsal İrşad Hareketi, İHH ve Divan Der temsilcileri de katıldı.

Sunuculuğunu Sadullah Tükenmez'in yaptığı, Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar ile Köklü Değişim Dergisi Yazarı İlahiyatçı Abdullah İmamoğlu'nun konuşmacı olarak katıldıkları konferans, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Fatih hocanın Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından selamlama konuşmasını yapan Köklü Değişim Medya Diyarbakır Temsilcisi Aydın Usalp, temsilcilik ve kitle olarak Rasulullah (sav) ve ashabının metodunu takip ederek insanlara İslam'ı anlatmaya, İslami hayatı başlatma gayreti içerisinde olduklarını söyledi.

Aydın Usalp'ın selamlama konuşmasının ardından, Köklü Değişim Dergisi Yazarı İlahiyatçı Abdullah İmamoğlu konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi.

İslam ümmetinin durumunun içler acısı olduğunu ve İslam ümmetinin daha önce tek bir vücut halde olduğunu hatırlatan Abdullah İmamoğlu, "Herkes İslam ümmetinin bulunmuş olduğu durumdan Allah'ın razı olmadığı konusunda malumat sahibidir. Bununla alakalı olarak İslam ümmetinin durumunu, keyfiyetini nasıl olduğunu bilmek adına ciltlerce kitap okumaya hacet söz konusu değil. Bugün ve dün bakın Arakan'a, Suriye'ye, Türkistan'a gidin, mağdur olan Müslümanların coğrafyası olan Türkiye'ye bakın.

Bugün İslam ümmetinin durumu içler acısıdır. İslam ümmeti tek bir vücut iken 50 parçaya bölünmüştür. İslam ümmetinin tek bir vücudu lime lime edilmiştir. Dolayısıyla bugün İslam ümmeti paramparçadır. Müslümanlar vahdet şuurunu yitirdi. Acımız, sevincimiz, kederlerimiz bir değil. Kısacası biz bugün ümmet olmanın hakikatinden çok uzağız, paramparçayız." ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’nun ardından sözü alan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, “Kudüs'ün ümmet olma davasının nişanesi” olduğunu söyledi.

Kudüs'ten taviz verilmesi durumunda ümmet olmadan da taviz verileceğine dikkat çeken Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Kar, hilafetin ümmet olmadaki etkisinden bahsetti.

Mahmut Kar, "İslam ümmeti böyleyken, bu kadar yüce, orduları güçlü, toprakları kaynak ve servetlerle doluyken maalesef bugün İslam ümmeti param parça halde, darmadağın" diyen Kar, "Peki neden kıymetli Müslümanlar? Bir buçuk milyar Müslüman bütün İslam coğrafyasının servetleri ve kaynakları, kâfirlere peşkeş çekiliyor ve Müslümanların sayısı çok olduğu halde sesi, gücü ve kuvveti az. Neden?

Çünkü ümmetin muhtaç olduğu en önemli liderlik, İslam ümmetinin ümmet olma bilincini yeniden ona kazandıracak olan en önemli otorite olan hilafet yok oldu. Kâfirler hileler, tuzaklar, planlar kurdular ve hilafeti yıktılar. Sadece hilafeti yıkmakla kalmadılar, bütün tek bir devlet olan Müslümanları bölük pörçük hale getirmekle yetinmediler, onların zihinlerini de kirlettiler.

Dinin hayatta yerinin olmadığı düşüncesini, laikliği Müslümanlara servis ettiler, pazarladılar. O günden bugüne İslam ümmeti param parça. Topraklarımız yağmalanmış durumda, servetlerimiz batıya peşkeş çekilmiş durumda. İslam ümmeti bölük pörçük durumda, birbirine düşman olmuş durumda. Çünkü bizim birliğimizi sağlayan hilafet yok." ifadelerini kullandı.

"Kâbe gibi mübarek belde olan Kudüs ümmet olarak bunu konuşmuyoruz. Biz o Yahudi varlığının işgalciliğini bugün konuşmuyoruz. Fakat biz Filistin topraklarındaki mübarek Mescid-i Aksa'nın sözde “İsrail” devletinin başkenti olduğunu, diğer yarısının da ulusal Filistin devletinin başkenti olduğunu konuşuyoruz. Kim size böyle bir hak veriyor ki; Selahattin'in, Abdülhamit'in kendi malı gibi koruduğu o toprakların batısını sözde devlete başkent olarak veriyorsunuz, doğusunu da kurulacak hiçbir otoritesi olmayan ve başında da Filistin davasına ihanet eden Mahmut Abbas'ların olacağı bir Filistin devletine başkent olmasını söylüyorsunuz. Bu hakkı size kim veriyor?

Kudüs, bizim ümmet olma davamızın nişanesidir. Kâbe gibi mübarek belde olan Kudüs, ümmet olma bilincimizin nişanesidir. Ondan taviz verirsek değerlerimizden, akidemizden taviz vermiş oluruz. Kudüs mübarek kılınmış bir beldedir." şeklinde konuştu.

Konferans, konuşmaların ardından yapılan dua ile sona erdi.

Foto Galeri